Gesamtlänge aller Episoden: 5 days 9 hours 52 minutes
Korono Günlükleri 2. Bölüm
Başka bir şey konuşamaz, düşünemez olduk. Yorumlarımızı, gözlemlerimizi aktarmaya devam ediyoruz.
Konuştuğumuz konunun çapı büyük, etkisinin ucu bucağı yok. Bir yerlere evrileceği, bizi değiştireceği açık. Peki parlak ve güzel bir gelecek düşünüp kurgulayabilir miyiz?
Fiziksel direncimiz kadar ruhsal dengemizi koruyabiliyor muyuz ? Yoksa ipin ucu kaçmak mı üzere ?
Aslında bu soruları sizlere de soruyoruz...
Men-E-Men Bölüm 7’ye hazırlanırken bir anda içerik kendi kendine oluştu. Tabii ki Korona... Tüm ülkeleri adım adım etkisi altına alan bu salgın, pandemi statüsü kazandıktan sonra daha da korkutucu olmaya başladı. Başka bir şey konuşamaz, düşünemez olduk. Biz de işin bilimsel ve tıbbi kısmını bilenlere bırakarak kendi yorumlarımızı, gözlemlerimizi paylaştık...
6. bölüm akışı planlanandan biraz farklı gelişti.
Ülkemizi ve bizleri zorlayan olaylardan bahsettik en başta. Sıkışmışlığımızı, duygularımızı ve isyanımızı paylaştık. Ne söylesek bu konuya yetmeyeceğini farkettik sonra ve sustuk.
Tüm dünyayı korkutan malum virüs meselesine geri döndük. Özgür İsviçre'den izlenimlerini paylaştı. Konu sıcaklığını koruyor ve bir süre de öyle kalacak gibi görünüyor.
En sonunda James Bond parçalarına geldik...
Men-E-Men Podcast 5. bölümünde uzun uzun dizilerden bahsettik. Diziler hayatımızda epey yer tutuyor, aynı şey bu bölümün de başına geldi. Nerdeyse tüm bölüm onları konuştuk.
Burçin en beğendiği iki diziyi açıkladı. 1 numarası sürpriz oldu ! Beklentileri karşılamayan dizilerden de bahsettik.
Sonrasında izleme alışkanlıklarımıza da değindik...
Dördüncü kaydımız maalesef hüzünlü bir bölüm oldu. Heyecanla başladığımız 2020 zorluklarla geldi. Afetler, salgınlar bizi üzmeye devam ederken, bu bölümde bunlardan konuştuk. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük basketbolcularından birinin kaybından da bahsetmek zorundaydık. Kobe’ye saygı duruşumuzu da bu bölümde bulacaksınız. Sonra daralan kalbimizi biraz olsun rahatlatması için Grammy’lere ve Oscar’lara değindik...
Isınma ve hasret gidermemizin ardından, Men-E-Men podcast’in üçüncü bölümünde başka bir ısınmadan bahsettik. Dünyamızın ısınmasından... İklimden konuştuk, ilerde de devam edeceğiz. Bu konu hep gündemimizde olmalı.
Dijital - analog tartışması yaşandı, rakamlar havada uçuştu. Kitap, internet sitesi, belgesel önerileri yaptık. Dolu dolu bir bölüm oldu.
Tabii sonda biraz magazin dünyasında dolaştık...
# Haberdar olan, cesaretlendiren, dinleyen ve özleyen herkese, bize nasıl hissettirdiklerini anlatmaya çalıştık. Teşekkür hafif kaçtı.
# Ardından 2010'ları konuştuk biraz. Nasıl bir 10 yıl geçirdik? Neler değişti ve neleri değiştirecek?
# Arka planda çaldığımız şarkılara gelen olumlu yorumlarla gaza gelip, bu kayıtta şarkıları da sunduk...
Bir 90'lar programıydı Men-E-Men. Aynı 90'lar gibi daha özgür, daha rahat, daha umutlu bir programdı, aynı zamanda o dönemde yapılan diğer programlardan da farklıydı Men-E-Men. Geçtiğimiz yıllarda yolumuz medya dünyasında ayrıldıysa da, dostluğumuz hep devam etti. Şimdi ise yeni bir hikayeye başlıyoruz. Bu sebeple ilk programımız bizi tanımayanlar için bir giriş, tanıyanlar için ise bir hasret giderme oldu...